• Telefon : 0 ( 532 ) 711 06 30 | 0 ( 541 ) 711 06 30 | fabe@fabe.biz

İŞ YAŞAMINDA KISKANÇLIK

İŞ YAŞAMINDA KISKANÇLIK

İŞ YAŞAMINDA KISKANÇLIK 1024 683 Faruk BUDAK

Kıskançlık, iş yaşamımızda zaman zaman yoğunlukla hissettiğimiz bir duygudur. Günümüzde kıskançlık, “seven kıskanır” aldatmacası ile maskelendirilmiş olmasına karşın kıskançlığın derinliğinde, sevmeyenin kıskandığı anlaşılmaktadır.

Kıskançlık duygusunun ortaya çıkması için, bir başka insana ihtiyaç duymaktayız. Eşinizi başka kadınlardan kıskanıyorsunuz. Bunu bir düşünün, hangi kadınları kıskanmaktasınız. Çirkin bulduğunuz kadınları mı yoksa güzel olduğunu düşündüğünüz kadınları mı? Çirkin bulduğunuz bir kadını, örneğin başarı, kariyer gibi sizin için önemli hiçbir özelliği yoksa kıskanır mısınız? Eşiniz, sizin yanınızda iken, hiç tanımadığınız ve çirkin olduğunu düşündüğünüz bir kadına bakış attığında mı, yoksa güzel olduğunu düşündüğünüz bir kadına bakış attığında mı daha çok etkilenirsiniz? Kendinize sormanız gereken gerçek soru, onda neyi kıskanmakta olduğunuzdur.

Çalışma arkadaşınızı mı kıskanıyorsunuz? Sizden daha başarılı ve övgü alan birini mi yoksa sizden daha başarısız olan ve övgü almayan birini mi kıskanırsınız? Onda sizin için kıskanmanız gereken ne vardır?

Kıskançlık, kıstastan yani karşılaştırmaktan doğmaktadır. Siz, ne zaman birini kıskanıyorsanız; siz kendinizi birileri ile karşılaştırmaktasınız. Bilinçaltınızda yaptığınız karşılaştırmada, eğer beyniniz size, onun daha iyi olduğunu söylüyorsa, işte kıskançlık duygusunun fitili ateşlenmiş demektir.

Kıskançlık, sevgi ile alakalı değildir; kıskançlık seven ile de alakalı değildir. Kıskançlık aslında kişinin kendisi ile alakalıdır. Kıskandığınız eşiniz olabilir; fakat bu kıskançlığın eşinizle aslında ilgisi yoktur; tamamen sizin kendinizle, kendi hakkınızdaki düşünceleriniz ile alakalıdır.

Kıskandığınız zaman, ortada kabul etmekte zorlandığınız bir düşünceniz vardır ve bu düşünce sizde bu duyguyu yaratmaktadır. Demek ki kendinizi yeteri kadar kabul etmiş değilsiniz ve bu duygu sizde yer etmektedir.

Kıskançlık her zaman insanın kendisi ile alakalıdır; karşılaştırma sonucu ortaya çıkan bir düşünce insanda gerginlik yaratmakta ve bu duyguyu ortaya çıkarmaktadır. Karşılaştırma yapmanın temelinde, kendini her hali ile kabul edememe duygusu vardır, bu durum, kişinin kendisini sevmesi ile alakalıdır. Kendini tam anlamı ile kabul edemediğinde, kişi karşılaştırmaya ihtiyaç duyar ve kıskanılan her insan kişinin bunu fark etmesini sağlamak için bir aynadır.

Kıskançlık, sevgi ile alakalı değil; kendini yeteri kadar sevmeme ile alakalıdır. Kendini sevmek, her halinle kendini kabul etmek demektir. Kendimizi sevdiğimizde daha çok özgürleşiriz ve artık başkalarına da sahiplenmeye ihtiyaç duymayız. Çünkü artık onlar da özgürdür.

Kıskançlığın olduğu yerde, kendiniz için yarattığınız rakipler olmaktadır. O kişi, sizin için bir rakiptir ve siz onu önemsemektesiniz. Bilinçaltınızda yarattığınız bu duygu, pekiştirilerek kıskançlığı tetiklemektedir.

Siz kendiniz için başarılı iseniz, başarısını kıskanacağınız kim olabilir?

Siz kendiniz için güzelseniz, güzelliğini kıskanacağınız kim olabilir?

Siz kendiniz için en iyisi iseniz, sizin içinizde sizden daha iyi kim olabilir?

Siz kendiniz için tam anlamı ile kabul edilmişseniz, dışınızda kıskanmanız gereken kim olabilir?

 

Dr. Y. Müh. Faruk BUDAK

Yorum Yazın

error: Site içeriği korunmaktadır!!!!!